Savaş Müzesi, insanlığın bir türlü müzeye kaldıramadığı “savaş” olgusunu, bu toplumsal şiddeti, insanın medeniyet
kisvesi altında saklamaya çalıştığı vahşi yüzünü trajikomik bir dille eleştiriyor. Oyunun kahramanları, turistik bir gezide
kapalı kaldıkları savaş müzesinde vakit geçirmek için oyun oynamaya başladıklarında, bu gerçeği kavramaya,
savaşın ve şiddetin tarihin tozlu sayfalarında değil, tam da yanı başlarında durduğunu görmeye başlıyorlar.
(2 Kadın 3 Erkek Oyuncu)
The War Museum" criticises in a tragicomic language the fact of “war”, that humanity has never been able to move
from reality into the museum, this social violence, and the wild aspect of humanity, that people have been trying to
hide under the guise of civilisation. When the characters of the play started to perform a play for the sake of passing
time in the War Museum where they were confined during a touristic visit, they start to comprehend this reality, and
vividly realise that the war and violance aren’t in the dusty pages of history but oddly exist just beside them.